Canlı Su: Hafızası, Enerjisi ve Şifasıyla Tanışın
- Ozan Torun
- 5 Tem
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Tem
Günde kaç bardak su içiyorsunuz? Çoğumuz bu soruya net cevap veremeyiz. “Susadığımda içerim” deyip geçiyoruz. Oysa hayatımızın her anında içimizden geçen, hücrelerimizi oluşturan bu sıvının aslında basit bir H₂O molekülünden çok daha fazlası olduğunu hiç düşündünüz mü? Su, sadece yaşam kaynağımız değil, belki de bizden çok daha fazlasını “bilen” ve “hatırlayan” bir varlık olabilir. Bu iddia size fazla metafizik gelebilir ama gelin, bilim insanlarının bile şaşkına döndüğü deneylere birlikte bakalım. Çünkü bu içerikte, suya sadece su gibi bakamayacaksınız.

Jacques Benveniste ve Suyun Sırrı
Bu kapılardan birini de Jacques Benveniste araladı. Kendisi kim mi? Fransız bir immünolog. Peki ne keşfetti? “Su” deyip geçtiğimiz bu maddenin aslında yaşayan bir varlık olabileceğini iddia etti.
İki Hidrojen, Bir Oksijen... Ama Sadece Bu Mu?
İki hidrojen ve bir oksijen: işte kimyanın gözünden suyun tanımı bu kadar basit. Ama aslında kendisi evrendeki en sıra dışı oluşumlardan bir tanesi. Derin bir nefes alın. İçinize çektiğiniz havada bile su molekülleri var. Musluktan akan ve vücudunuzun %70’ini oluşturan suyu bir düşünün. Şu anda musluğunuzdan akan su, milyarlarca yıl önce bir balığın içinde yüzdüğü su olabilir. Biraz şaşırtıcı değil mi?
Dünya Bir Döngüdür, Su da Öyle Dünya kapalı bir döngü sistemidir. Yani uzaya madde kaçışı yaşanmaz. Bu nedenle, gezegen ilk oluştuğundan beri üzerindeki su, yaklaşık 4 milyar yıldır sürekli devri daim yapmaktadır. Kimi zaman bir hayvanın kanında, kimi zaman bir meyvenin içinde, kimi zaman da bir derede yer aldı. Ve gezegen yok olana kadar bu döngü devam edecek. İşte bu sonsuz döngü,
Canlı su, doğadan aldığı minerallerle zenginleşmiş, yapısı ve enerjisi bozulmamış, doğal haliyle akan sudur. Düşük oksidatif redüksiyon potansiyeli (ORP) sayesinde güçlü antioksidan özellik taşır ve vücuttaki serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Altıgen moleküler yapısı sayesinde hücrelere kolayca nüfuz ederek metabolizmayı destekler. Bilimsel araştırmalar, canlı suyun temas ettiği maddelerin enerjisini hafızasında tutabildiğini, yani “su hafızası” özelliğine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Böylece sadece fiziksel değil, enerjetik olarak da bedenimizi besler. Şehir suyundan veya uzun süre bekletilen sudan farklı olarak, canlı su temiz, saf ve yüksek enerjili olduğu için vücudu canlandırır, toksinlerden arındırır ve yaşam kalitesini artırır. Kısacası, canlı su yaşam enerjisi taşıyan, sağlığımız için hayati önemde bir sudur.

Yorumlar